
Günümüzden 135 yıl önce (1884), başlangıç meridyeninin geçtiği nokta olarak kabûl edilen; İngiltere’nin ‘Greenwich’ kasabası, o târihten beri kâğıt üzerinde, dünyanın coğrâfî koordinatlar açısından merkezi olarak bilinmektedir. Ancak elbette ki; asırlar boyunca gelişen gözlem ve astronomik çalışmalar, söz konusu târihten de devirler öncesinde, yine bir merkeze ihtiyaç duymaktaydı. İşte ‘eski dünyanın’ ilgili merkez noktası; İstanbul ve Ayasofya’ydı…
Milyon Taşı’ndan Greenwich’e, Dünyâ’nın Merkezi
Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) döneminde, dünyânın merkezi olarak; ‘Yerebatan Sarnıcı’nın önündeki ‘Milyon Taşı’, tüm gezegenin başlangıç ve orta noktası olarak kabûl ediliyordu. Tâ ki; XIX asrın sonlarına dek…
Öykünün başlangıcına dönecek olursak, Roma İmparatoru ‘I. Konstantin’ tarafından bugünkü ‘Sultanahmet Meydanı’na, IV. yüzyılda yerleştirildiği düşünülen Milyon Taşı (hâlen aynı mevkîde yer almaktadır), İstanbul’u dünyânın merkezi olarak konumlandırmıştı. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de şehir, bu merkezliğini korumaya devâm ediyordu. Milyon Taşı, dünyâyı; Doğu ve Batı diye ikiye ayırırken, Coğrafya biliminde kullanılan boylamların ilki olan sıfır boylam da Ayasofya’nın hilâlinden geçiyor diye kabûl edilmişti. Zaman da buna göre belirlenmiş ve uzun yıllar, pek çok ülke, saatlerini İstanbul’a göre ayarlamıştı.
Osmanlı Devleti’nin hâkim olduğu toprakları gösteren haritalarda, baş meridyen olan Ayasofya’nın kubbesinden geçen meridyene; ‘Arz-ı Halîfe’ veyâ ‘Arz-ı İstanbul’ deniliyordu. Çünkü ‘Halîfe-i Mü’minîn’ (Mümînlerin Halîfesi), İstanbul’daydı… Hâlen İstanbul’u esas alarak, namazlarını bu saate göre kılan ülkeler var… Meselâ Afganistan’da bayram namazı vaktini, İstanbul esas alarak kılıyorlar. Bunun sebebi ise; ‘bayram namazını, Halîfe-i Mü’minîn ile aynı anda kılalım’ düşüncesidir.
Greeenwich esas alındıktan sonra, dünyânın saat programı, İngilizler tarafından ayarlanıyor. Borsaların açılıp kapanması, uçakların kalkış saatleri, hep Greenwich’e göre ayarlanıyor.
1884 yılında, Washington’da ‘Uluslararası Meridyen Kongresi’ adıyla bir toplantı düzenleniyor. Yirmi dört ülkeden temsilcilerin katıldığı toplantıda, Osmanlı Devleti’ni; ‘Ahmed Rüstem Efendi’ temsil ediyor. Osmanlı Devleti’nin ‘şerhli evet’ oyu kullandığı oylamada; başlangıç meridyeni, Greenwich’e taşınıyor. Tabiî onunla birlikte zaman ve konumun belirlenmesi de… Zamanla tüm dünyâ, Greenwich’i başlangıç meridyeni ve saati olarak kabûl ediyor.
Osmanlı Devleti, bir süre kendi sistemiyle birlikte ikili bir sistem devâm ettiriyor. Cumhûriyet sonrası ise; ‘takvim, saat ve ölçülerle ilgili çıkarılan inkılâp kânununda’, Türkiye de Greenwich’e göre ayarlıyor kendisini… Bunun ne önemi var diyenler için; haritalar buna göre çiziliyor, saatler buna göre ayarlanıyor, yön tâyini buna göre yapılıyor, diyebiliriz. Bugün, hava ve deniz trafiğinin yanı sıra, tüm dünyâ borsalarının açılış kapanış saatleri bile buna göre ayarlanıyor.
İngilizler, 1886 yılında, Yerebatan Sarnıcı’nın giriş kapısı kısmındaki Milyon Taşı’nın yarısını kesip Greenwich’e götürmüşlerdi. Bu, bir kültür meselesi olarak kabûl ediliyor. Belki sıfır meridyenini yeniden İstanbul’dan başlatamayız ama mesele, gelecek nesillerimizin işin doğrusunu ve nasıl geliştiğini öğrenmeleri olarak tanımlanabilir.
Bu dönem, aynı zamanda Batı’nın dünyâ üzerinde hâkimiyet ve üstünlük yarışına girdiği bir dönemdir. 1884 yılında, Washington’da yapılan konferansta, İngiliz tezinin kabûl edilmesi; ‘Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk’ olarak da adlandırılan İngiltere’nin küresel gücüyle bağlantılıdır.